Müsadere Edilen Silah

Yargıtay 8.Ceza Dairesinin 2019/29228E, 2020/13441K sayılı kararında da belirtildiği üzere, denetim süresi içinde suç işlenmemesi ya da yükümlülüklere uyulması nedeniyle verilecek düşme kararıyla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalkacağı gözetildiğinde, düşme kararı ile birlikte suçta kullanılan eşyanın akıbeti hakkında da yeniden bir karar verilmesi gerekir.  Niteliği itibariyle düşme kararı, sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren nedenlerden birisini oluşturmaktadır. (CGK 2014/6 – 66 E, 2014/365 K) Dolayısıyla hakkında düşme kararı verilen kimsenin hukuk düzeni açısından hüküm giymiş gibi kabul edilerek bir suç işlediği gerekçesiyle hakkında ceza mahkumiyeti olmasa da güvenlik tedbiri biçiminde cezai sonuçlar da uygulanması mümkün değildir. Bir güvenlik tedbiri olan müsaderenin uygulanabilmesi için kişinin suç işlediğinin kesinleşen bir mahkeme kararı ile ortaya konulması gerekir. Bu itibarla açıklanması geri bırakılan hükmün, suç işlenmeden ya da yükümlülüklere uygun şekilde tamamlanan denetim süresi sonunda CMK.nın 231/10. ve 223/8. maddeleri uyarınca ortadan kaldırılarak verilen davanın düşmesine dair karar, kişinin suç işlediğini ortaya koyan ve hukuki açıdan sonuç doğurmaya elverişli (yani kesinleşmiş) bir mahkeme hükmü niteliğinde bulunmadığından güvenlik tedbiri olan müsaderenin uygulanmasına imkân bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde,

5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten ve bu karar kesinleştikten sonra, denetim süresinin suç işlenmeksizin geçirilmesi halinde düşme kararı ile birlikte suçun işlenmesinde kullanılan ancak düşme kararıyla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bütün hüküm ve sonuçları ile ortadan kalkacağından artık müsadereye tabi olmayan eşya hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, adli emanetin 2008/4274 sırasına kayıtlı olan ve ruhsatlı olduğu bildirilen tabanca ve şarjör hakkında bir karar verilmemesi,

Hukuka aykırı, istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin istinaf iddiaları bu nedenle yerinde görülmüş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanunun 303. maddesi gereğince, müsadere edilen silahın ruhsat işlemlerinin tamamlanması için idareye teslimine karar verilmiştir.  İş bu sebepten dolayı hagb kararı verildi ise müsadere edilen silahı denetim süresinin suç işlenmeksizin geçirilmesi halinde tekrardan ruhsata bağlanması şartı ile geri almanız mümkündür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir